BİLİMSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ
Fizik bilimiyle ilgilenen bilim insanları, birtakım bilimsel
bilgilere ulaşırken planlı ve sistemli bir şekilde
çalışırlar. Bu süreçte fizikle ilgili ilkelere, kanunlara ve teorilere
ulaşırken bilimsel çalışma yöntemi olarak bilinen bir
yol izlerler. Bir bilim insanının kullandığı bilimsel yöntem,
diğer bir bilim insanı tarafından kullanılan bilimsel yöntemden
farklı olabilir. Bilimsel bir yöntemin aşamaları aşağıdaki
gibi sıralanabilir.
1. Problemi belirlemek.
2. Gözlem yaparak veri toplamak.
3. Verilere dayanarak hipotez kurmak.
4. Deneylerle hipotezi sınamak.
5. Gözlem ve deney verilerine göre sonuca varmak.
Herhangi bir araştırmada genellikle yukarıda belirtilen
sıralama takip edilmekle birlikte bazı durumlarda
araştırmanın doğasına göre bu sıralama değiştirilebilir.
Bilimsel yöntem; bilimsel olarak tanımlanan
problemlerin, konuyla ilgili olan diğer bilim insanlarının
kabul edebileceği şekilde çözülmesi olarak tanımlanabilir.
Bu şekilde, incelenen olayla ilgili akla uygun olan nedensonuç
ilişkileri ortaya konulmaya çalışılır.
1. Problemi Belirlemek
Bilimsel çalışmalar çevremizdeki olayları anlamak
için sorular sormakla başlar. Öncelikle hangi soruya cevap
araştırıldığı belirlenmelidir. Güneş ışıkları dünyaya nasıl
ulaşır? Işık nasıl yayılır? Ses dalgaları hava sıcaklığından
etkilenir mi? gibi gözlem yapılacak hedef ve alan belirlenerek
bir sonraki basamağa geçilmelidir.
2. Gözlem Yaparak Veri Toplamak
Bir olay üzerinde yapılan bilimsel çalışmada
"gözlem" ve "deney" önemli basamaklardır. Fizik,
araştırdığı tüm doğa olaylarında ve ortaya koyduğu tüm
kanunlarda bu iki basamağı hassasiyetle kullanmıştır.
Gözlem; bir olayla ilgili duyu organları veya araç
ve gereçler kullanılarak yapılan incelemelerdir. Fizikle ilgili
bir olay iki tür gözlem yapılarak incelenir. Bunlar "nitel
gözlem" ve "nicel gözlem"dir.
Nitel gözlem; herhangi bir ölçme aracı kullanmadan
beş duyu organı kullanılarak yapılan gözlem çeşididir.
Nitelik belirtirler. Objektifliği ve kesinliği yoktur.
Örneğin aynı odada
bulunan iki kişiden birisi
"oda sıcak", diğerinin ise
"oda soğuk" demesi, bir
paketi kaldıran bir adamın
"bu paket 2 kg gelir"
demesi, bir öğrencinin
çaydanlıktaki suya dokunarak
veya sudan
çıkan buharı gözlemleyerek
"çaydanlıktaki su
sıcaktır" demesi nitel bir
gözlemdir.
Nicel gözlem;
duyu organları ile birlikte
ölçme araçları da kullanılarak
yapılan gözlem
çeşididir. Yapılan ölçümler
sonucunda sayısal veriler elde edilir. Örneğin "Çaydanlıktaki
suyun sıcaklığı 100 ºC dır", "Açık hava basıncı
deniz seviyesinde 76 cm-Hg dir." Nicelik belirtir. Duruma
ve kişiye göre değişmez. Bilimsel önem taşır. Güvenilir bir
gözlemdir. Bilimde en çok kullanılan gözlem çeşididir.
Yukarıdaki örneklerden de anlaşıldığı gibi nitel
gözlemler kişiler arasında farklılık gösterebilirken, nicel
gözlemler daha objektiftir. Bu yüzden bilimsel bir çalışma
sırasında nicel gözlemlere daha fazla ağırlık verilir. Bilim
insanları yaptıkları bilimsel denemelerin türüne bağlı
olarak, nicel ve nitel gözlemlerden her ikisini de aynı
zamanda bir arada kullanabilirler.
Fizikle ilgili incelenen bir olaya etki eden veya
etmeyen faktörleri yalnızca gözlem yaparak belirleyebilmek
her zaman mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda
fizikçiler, doğal ortamda veya laboratuvarda birtakım
deneyler yaparak veriler toplarlar.
Kontrollü koşullar altında araç ve gereçler kullanarak
yapılan işlem ve gözleme deney denir.
3. Verilere Dayanarak Hipotez Kurmak
Hipotez; bilimsel bir problemin verilere dayalı
olarak kurulan geçici çözüm yoludur. Bilimsel bir hipotez,
incelenen probleme bir ölçüde cevap verebilmeli, eldeki
tüm verileri içermeli ve bir takım deneylerle geçerli olup
olmadığı test edilebilmelidir.
Bilim insanları, çalışmaları boyunca sürekli olarak
veri toplarlar ve bu verilere dayalı olarak birtakım açıklamalar
yaparlar. Bilim insanları topladıkları verilere bağlı
olarak inceledikleri problemi çözebilmek için önce bir dizi
hipotez kurarlar.
4. Deneylerle Hipotezi Sınamak
Hipotezler kurulduktan sonra sürekli bir "test
etme" sürecine tabi tutulur. Bundan sonra kontrollü
deneyler yapılarak hipoteze dayalı tahminlerin ve
hipotezin geçerliliği ve doğruluğu araştırılır. Bu süreçte
bazı hipotezler deneysel olarak güçlü destek bularak
önem kazanırken bazılarının ise geçerli olmadığı sonucuna
varılır. Deneyler sonucunda hipotezin doğru olmadığı
anlaşılırsa ikinci basamağa geri dönülerek yeni bir hipotez
kurulmalıdır.
5. Gözlem ve Deney
Verilerine Göre Sonuca
Varmak
Doğruluğu ispatlandığında hipotezin sonuç raporu
yayınlanarak ilgili herkese duyurulur. Bir doğa olayının
veya bir problemin çözümlenme süreci bu şekilde gerçekleşir.
Kontrollü deneyler sonucunda hipotez doğrulanırsa
sonuçlar "bilimsel gerçek" olarak kabul edilir.
Gerçek, herkes tarafından kabul edilen bilgilere
denir. Gerçek benzer olayların tümü için genellenebiliyorsa
"kanun" olur.
Kontrollü deneyler sonunda hipotez ispatlanamaz
ancak, yeni gerçekle desteklenirse "teori (kuram)" olarak
adlandırılır. Rölativite teorisi buna örnek olarak verilebilir.
Bir fizikçi, fizik biliminin sınanabilir, sorgulanabilir,
yanlışlanabilir ve delillere dayandırılabilir olduğunu bilir.
Aynı zamanda bilimsel bir bilginin her zaman mutlak doğru
olmadığını unutmadan doğada gerçekleşen olayları
inceleyerek bu olayların hem sebeplerini hem de
sonuçlarını açıklamaya çalışır. Bu nedenle bir fizik
olayının olası sebepleri ve oluş tarzları için ileri sürülen
açıklamalar, teori veya yasa statüsünde bile olsa her
zaman kesin yani mutlak doğru olmaz. Bunlar zaman
içinde aynı olayla ilgili elde edilebilecek yeni bilimsel verilere
bağlı olarak değişebilir. Örneğin; ilk bilim insanlarından
biri olan Aristoteles (Aristo) ağır cisimlerin hafif cisimlerden
daha önce yere düştüğünü ileri sürmüştür. Daha
sonra aynı konu üzerinde çalışmalar yapmış olan Galileo
(Galile) tarihi Pisa kulesinin tepesinden hafif ve ağır iki
cismi aynı anda serbest düşmeye bırakmış ve yaklaşık
olarak aynı sürede yere ulaştıklarını gözlemiştir. Zaman
içerisinde cisimlerin düşme süreleri üzerinde havanın
kaldırma kuvveti ve direncinin etkili olduğu ortaya çıkmıştır.
Bu bilgilerden hareketle boşlukta bütün cisimlerin
aynı anda yere düşecekleri sonucuna ulaşılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder